![]() |
Yorick Hikayesi |
'Şampiyon Yorick'
Ruhların Çobanı
Yorick
Özellikler;
Can:580 (+100 seviye başına)
Saldırı Gücü:62 (+5 seviye başına)
Saldırı Hızı:NaN (+2% seviye başına)
Hareket Hızı: 340
Saldırı Gücü:62 (+5 seviye başına)
Saldırı Hızı:NaN (+2% seviye başına)
Hareket Hızı: 340
Can Yenileme:8 (+0.8 seviye başına)
Zırh:39 (+4 seviye başına)
Büyü Direnci:32 (+1.25 seviye başına)
Zırh:39 (+4 seviye başına)
Büyü Direnci:32 (+1.25 seviye başına)
Yetenekleri
Yetenekler

Ruhların Çobanı
Lanetli Sürü: Yorick yakınındaki rakiplerin etrafını saran ve onlara saldıran Sis Gezginleri çağırır.

Son Dua
Bedel: 25 ManaMenzil: 0
Yorick bir sonraki saldırısında ilave hasar verir ve kendini iyileştirir. Hedefi katledilirse, arkasında bir mezar bırakır.
Yorick'in
bir sonraki normal saldırısı 30/55/80/105/130 (+140% Saldırı Gücü)
Fiziksel Hasar verir ve 0 Can yeniler. Yenilenen can miktarı, Yorick'in
canı yarıdan azsa iki katına çıkar. Hedef Son Dua ile katledilirse
arkasında bir mezar bırakır.Yakında üç veya daha fazla mezar varsa ve
Son Dua kullanılmışsa, Yorick Uyanış yeteneğini kullanarak mezarlardan
Sis Gezginleri çıkarabilir.

Kara Tören
Bedel: 70 ManaMenzil: 600
Yorick'in hedef konumda ortaya çıkardığı yıkılabilir duvar rakiplerin hareketini engeller.
Yorick
hedef alanda 4 saniye kalan ve 2/2/3/3/4 Cana sahip, yok edilebilir bir
duvar ortaya çıkarır. Yorick'in takım arkadaşları duvarın içinden
geçebilir.

Sisin Matemi
Bedel: 50/55/60/65/70 ManaMenzil: 700
Yorick'in attığı Kara Sis kitlesi hasar verdiği hedefleri yavaşlatarak işaretler.
Yorick'in
attığı Kara Sis kitlesi rakibin mevcut can miktarının %15 kadarına
eşdeğer büyü hasarı verir (en az 70/105/140/175/210 (+70% Yetenek
Gücü)), hedefi 2 saniyeliğine %30 yavaşlatır ve şampiyonlarla
canavarları 4 saniyeliğine işaretler.Yorick ve minyonları, işaretli
hedefe doğru hareket ederken %20 hızlanır.

Adaların Ağıdı
Bedel: 100 ManaMenzil: 600
Yorick
Sis'in Hanımı'nı çağırır ve Yorick'in yapacağı Sis'in Hanımı'nın
hedefine yönelik saldırıları ilave hasar verir. Sis'in Hanımı da
katledilen rakipleri komuta ihtiyaç duymadan Sis Gezgini olarak
diriltir.
Yorick,
Sis'in Hanımı'nın yanı sıra {{ rghoulnumbers }} Sis Gezgini çağırır.
Hanım {{ yorickbigghoulhealth }} Cana sahiptir, {{ yorickbigghouldamage
}} Büyü Hasarı verir ve yakınında katledilen rakiplerden Sis Gezginleri
ortaya çıkarır.Yorick, Hanım'ın hedefine hasar verdiği zaman hedefin
azami can miktarının %{{ rmarkdamagepercent }} kadarına eşdeğer ilave
hasar verir ({{ rproccd }} sn. Bekleme Süresi).Yorick, bu yeteneği
yeniden etkinleştirdiğinde Sis'in Hanımı'nı serbest bırakır ve onu en
yakınındaki koridora gönderir.
Yorick Sloganı
''Adaların feryatları kulağımda çınlıyor.''
Yorick Rolü
Dövüşçü
Yorick Bölgesi
Gölge adalar
Şampiyon Yorick Öyküsü
''Yardım et bana'' diye yalvardı karaya vuran adam.
Kemikleri
paramparça, kanı oluk oluk teknesinin enkazına akan adamın ne zamandır
bu hâlde uzandığını kestiremiyordu Yorick. Adam inim inim inliyordu ama
adaya musallat olan ruhların çok daha yüksek perdeden duyulan ağıtları,
adamın feryatlarını bastırıyordu. Yaşam enerjisinin son kalıntılarına
direnemeyen sayısız ruh, taze bir canı koparıp almanın cazibesine
kapılmış ve geceleyin ateşe üşüşen sinekler gibi adamın başına
üşüşmüştü. Adamın gözleri dehşet içinde yuvalarından uğramıştı.
Adam
korkmakta sonuna kadar haklıydı. Yorick, Kara Sis'in sömürdüğü kayıp
ruhların başına gelenlere daha önce de tanık olmuştu; üstelik bu adam
kanlı canlıydı ve bu, Gölge Adalar'da ender görülen bir şeydi. Yorick en
son ne zaman canlı bir varlık görmüştü acaba? Yüz yıl olmuş muydu?
Sırtındaki Sis'in bu yabancıyı soğuğuyla kucaklamak için can atarak
iştahla titreştiğini hissetti. Ne var ki adamı görünce Yorick'in içinde
nicedir unuttuğu bir şey alevlenmişti ve bu şey her neyse, karşısındaki
canı teslim etmesine izin verecek gibi değildi. İri yarı keşiş yaralı
adamı tuttuğu gibi omzuna aldı ve tepedeki eski manastırına taşımaya
koyuldu.
Yorick, attığı her adımla ıstırap içinde inleyen adamın yüzünü inceledi. Buraya neden geldin, canlı?
Tırmanışını
tamamladıktan sonra Yorick misafirini manastırın sayısız koridorundan
geçirip eski bir revirde durdu. Karaya vuran adamı taştan, devasa bir
masaya yatırıp muayene etmeye başladı. Adamın kaburgalarının çoğu
parçalanmış ve akciğerlerinden biri sönmüştü.
''Neden vaktini boşa harcıyorsun?'' diye sordu, Yorick'in sırtından yükselen bir koro sesi.
Yorick
sessizliğini bozmadı. Masanın başından ayrılıp revirin arka tarafındaki
ağır bir kapıya doğru ilerledi. İttiği kapı direndikçe direniyor; eli,
kapıyı kaplayan kalın toz tabakasının üstünde iz bırakmaktan başka
hiçbir işe yaramıyordu. Bunun üzerine ahşap kapıya omzunu yasladı ve
bütün ağırlığıyla yüklendi Yorick.
''Boş yere bunca çaba'' diye alay etti Sis. ''Bize ver, gitsin.''
Yorick
Sis'e bir kez daha muhatabını hakir gören bir sessizlikle karşılık
verdi ve sonunda zorlanarak da olsa kapıyı açtı. Ağır meşe kapı
manastırın taş kaplamasına sürtüne sürtüne kayarken ardında parşömenler,
şifalı bitkiler ve bulamaçlarla dolu bir oda belirdi. Yorick eski
hayatının bu yadigârlarına bir süre boş gözlerle bakıp onları nasıl
kullanacağını hatırlamaya çalıştı. İçlerinden tanıdık gelen birkaçına
yaklaşıp aralarından zamanla sararıp yıpranmış sargılar ve çoktan
kaskatı kesilmiş bir merhem aldı; sonra da taş masada uzanan adamın
başına döndü.
''Bırak işte'' dedi Sis. ''Karaya vurduğu anda bizim olmuştu zaten.''
''Susun!'' diye çıkıştı Yorick.
Masadaki
adam artık zor nefes alıyordu. Vaktinin daraldığını bilen Yorick adamın
yaralarını sarmaya çalıştı; gelgelelim çürümüş sargılar, o daha işini
bitirmeden parçalanıp gidiyordu.
Soluk alıp verişi
artık bir hırıltıya dönüşen adam sarsılmaya başladı. Istırapla karışık
bir çaresizlik içinde keşişin kolunu yakaladı. Yorick adamın hayatını
kurtarmak için tek yolunun kaldığını biliyordu. Boynundaki billur
şişenin tıpasını çıkardı ve içindeki hayat veren suya baktı. Geriye
azıcık kalmıştı. Yorick bu kadar suyun adamı kurtarmaya yetip
yetmeyeceğini kestiremiyordu; hem kurtarsa bile...
Artık
Yorick'in gerçekle yüzleşmekten başka çaresi yoktu. Adamı kurtarmak
için çırpınarak, bu melun yerin Kutlu Adalar adıyla anıldığı
zamanlardaki hayatına dair anıların peşinden koşuyordu, hepsi bu. Sis'in
içindeki ruhlar onu kışkırtmıştı kışkırtmasına ama bunun için sadece
gerçeği kullanmışlardı. Bu adamın sonu gelmişti ve Yorick Yaşamın
Gözyaşları'nı kullanırsa kendisinin de sonu gelirdi. Tıpayı yerine
yerleştirdi ve şişeyi boynuna bıraktı.
Geriye doğru
bir adım atıp masadan uzaklaşırken, Yorick adamın göğsünün son defa
kalkıp inmesini seyretti. Kara Sis odayı kapladı ve içinden iştahlı
pençeler uzandı. Sis hevesle titredi, sonra da ölü adamın ruhunu
bedeninden söküp aldı. Yeni sahibi onu hazmetmeden hemen önce ruhtan
cılız bir feryat yükseldi.
Yorick odanın orta
yerinde hiç kımıldamadan dikilip hayal meyal hatırladığı bir duayı
mırıldanmaya koyuldu. Gözlerini masanın üstündeki ruhsuz kabuğa; henüz
tamamlayamadığı görevini aklına getiren nahoş hatırata dikti. Afet'in
laneti kaldırılmadığı sürece adalara gelen herkesin kaderi aynı
olacaktı. Bu lanetli adaları huzura erdirmek zorundaydı velakin yıllarca
süren araştırmalarına rağmen, mahvolmuş bir krala dair söylentilerden
başka bir şeye ulaşamamıştı.
Oysa kesin cevaplara ihtiyacı vardı.
Yorick'in
elinin bir tek hamlesiyle Sis'ten incecik bir şelale, adamın bedenine
aktı. Az sonra beden bilinçten neredeyse tamamen yoksun hâlde doğrulup
masadan kalktı. Yine de görebiliyor, duyabiliyor ve yürüyebiliyordu.
''Yardım et bana'' dedi Yorick.
Beden
revirin kapısından sallana sallana çıkarken, yerde sürüdüğü ayaklarının
sesi manastırın duvarlarında yankılanıyordu. Ardından iğrenç bir
havayla kaplı mezarlığa çıktı ve sıra sıra uzanan boş mezarların
arasından yoluna devam etti.
Adaların merkezine
doğru tökezleyerek ilerlerken Sis'in içinde kaybolana kadar cesedin
arkasından baktı Yorick. Belki bu defaki, aradığı cevabı getirebilirdi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder